Kıbrıslıların Sesi, Kıbrıs ile ilgili gündemdeki konuları değerlendirmiş ve aşağıdaki sonuçlara varmıştır:
1. Kıbrıslıların Sesi oldukça zor koşullar altında başkaldıran ve Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumlar arasında barış ve işbirliği için meydanlara dökülen Kıbrıslı Türkleri takdir eder ve saygı duyar. Kıbrıslı Türklerin umudu canlı tutmak için harcadıkları çabanın yanında durmaktan ve bu girişime destek olmaktan onur duyuyoruz.
2. Kıbrıs zor bir süreçten geçmektedir. Türkiye’nin Ersin Tatar lehine, Mustafa Akıncı’ya karşı müdahalelerde bulunması siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon çalışmaları açısından yeni ve tehlikeli bir durum yaratmıştır. Üzerinde mutabakata varılmış çözüm çerçevesinin Ersin Tatar-Türkiye tarafından reddedilmesi, ‘iki devletli çözümü’ destekleyen açıklamaları, Maraş’ta yaptıkları çok tehlikeli ve olumsuz gelişmelerdir.
3. Kıbrıs sorununu çözmek için birçok fırsat kaçırılmıştır. Geçmişte müzakereler siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyonu amaçlıyordu. Tartışma şu anda önemli konularda işbirliği yapacak iki devletli bir çözüme doğru götürülmektedir. Kıbrıslıların Sesi bu yaklaşımın gerçekdışı ve tehlikeli olduğunu beyan eder. İki devletli çözüm BM kararlarına ve çözüm çerçevesine aykırıdır ve Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların iradelerini yansıtmamaktadır. Bu çözüm şeklinin Uluslararası Toplum, BM veya AB tarafından kabul edilme ihtimali de yoktur. Böylesi bir çözümün Türkiye’nin Kıbrıs’taki tahakkümünü ve Kıbrıslı Türklerin izolasyonunu artıracağı açıktır. Gerçek hayatta, iki devletli çözüm müzakerelerine evsahipliği yapacak bir BM İyi Niyet Misyonu yoktur.
4. Bu koşullar altında BM Genel Sekreteri uluslararası bir ‘beş artı bir’ konferansın düzenlenmesi yönünde çağrı yapmıştır. Bu BM’nin Kıbrıslı Liderlerin sürdürülemez olan bu durumun üstesinden gelebilmesini beklemediğinin ve bu nedenle Garantörlere çağrı yaptığının açık göstergesidir. Kıbrıslı Liderler herhangi bir kararın Kıbrıslıların çıkarını koruyacağından emin olmak için hazırlık yapmalıdırlar. Siyasi eşitliği, kişinin yaşam ve mülkiyet hakkını garanti altına alacak, tarafların kültürel kimliğine saygı duyacak stratejik bir anlaşma için Kıbrıslı Liderler Guterres çerçevesini ve Berlin toplantısında hâlihazırda anlaşılmış olan noktaları önkoşulsuz olarak kabul etmelidirler.
5. Kıbrıs’ın barışa, yeniden yakınlaşmaya ve Türkiye başta olmak üzere tüm komşuları ile iyi ilişkilere ihtiyacı vardır. Kıbrıs kendi çıkarlarını düşünmeli, nefret ve çatışma siyaseti güdenlere alet olmamalıdır.
6. Doğu Akdeniz’de devam eden doğal gaz ve diğer fosil yakıt aramaları sadece doğayı ve ekosistemi değil bölgedeki barışı da tehdit etmektedir. Gaz arama bölgelerindeki anlaşmazlıklar, yeni doğal gaz borularının inşası bölgeyi militarize etmektedir. Gerginlik, arama bölgelerinin etrafındaki savaş gemileri ile sınırlı kalmamakta yeni boru hatlarını korumak için bölgedeki ülkelerin askeri ittifak arayışlarına da yol açmaktadır. Kıbrıslıları Sesi tüm gaz aramalarının derhal durdurulması çağrısı yapar. Doğal gaz bölgesel barış, ekoloji ve gelecek adına doğada bırakılmalıdır.
7. Bu kritik zamanda, Kıbrıslıların Sesi’nin, barışçıl bir çözüm için çalışan tüm gruplar ve girişimler ile birlikte siyasi söylem, fikir ve öneri geliştirme görevi vardır. Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıslı Rumların, Maronitlerin, Ermenilerin ve Latinlerin birlikteliklerini sağlamak için aşağıdaki konularda çözüm üretilmesini talep ediyoruz:
a) Öncelikle sağlık teknik komitesi aracılığı ile iki taraftan uzmanların karar vereceği sağlık kurallarına bağlı kalacak şekilde geçiş kapılarının açılmasını talep ediyoruz.
b) Yurttaşların yaşamlarını ve malların Yeşilhat üzerinden dolaşımını kolaylaştırmak amacı ile ekonomik ilişkiler güçlendirilmelidir. Zor zamanlarda sosyal hizmetler alanında iş birliği gereklidir ve iki toplum arasında karşılıklı bağımlılık ilişkisini derinleştirecektir.
c) Kıbrıs Cumhuriyeti hükümeti tüm Kıbrıslıların çıkarlarını korumak ile sorumludur ve bu bağlamda şu adımlar atmalıdır;
i) Bir takım Kıbrıslı Türk yurttaşlara, eşlerine ve çocuklarına uygulanan kimlik vermeme durumu kaldırılmalıdır.
ii)Türkçe konuşan Avrupa yurttaşlarına uygulanan ayrımcılığa son vermek adına Türkçenin AB dili olması için yapılan çağrı desteklenmelidir.
d) Sağlık, çevre, kültür alanlarında iş birliği güçlendirilmelidir. Her iki eğitim sisteminde de Türkçe ve Yunanca öğrenimi zorunlu olmalıdır.
e) Tarih cesaret ve dürüstlük ile ele alınmalı, her iki toplum tarafından yapılan hatalar ve işlenen suçlar, acı tecrübeleri paylaşarak kabul edilmelidir. Karşılıklı acılara empati gösterilmelidir. Yaşanan facianın mağdurları ve ülkemizin tahribatı anısına ortak bir anıt dikilmelidir.
8. Tüm bunları başarabilmek için gücümüzü birleştirerek sorunlara daha sistemli yaklaşmalıyız. Son yıllarda oluşmuş çeşitli gruplar ve yeni girişimlere dahil olan çeşitli kişiler vardır. Kıbrıslıların Sesi, Birleşik Kıbrıs Yurttaşlar Meclisinin kurulması için güçlü bir destek verecektir. Bu sesimizi güçlendirecek, liderlere ileteceğimiz mesajları daha etkili kılacak ve siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu Federasyon çalışmalarına ciddi katkı koyacaktır.
Tarihi barış, yeniden yakınlaşma ve tüm Kıbrıslıların ortak anayurdumuzdaki geleceği yararına kullanmalıyız.
Basın Bildirisi No 37 – Kıbrıslıların Sesi – 14/12/2020